Pandemi Döneminde Otellerin En Bilinen Yanlışları

Hiç dikkatinizi çekti mi? 2020 yılı boyunca bazı oteller karantina döneminde kapandı, bazıları hiç kapanmadı, bazıları tüm ekibini işten çıkarıp yeni kadro kurarken, bazıları ise teknolojiye yatırım yapıp, departmanlarını renovasyona soktu. Yalnızca bu da değil, 2020 yılı boyunca kimi otel kelimenin tam anlamıyla ayakta kalma mücadelesi verirken, kimi otel ise 3-4 aylık kazançlarıyla bu yılı minimum zararla kapatıyor.

Güçlü pazarlama krizin önüne geçer

Türkiye’ye yatırım yapıp corona etkileri sonrası geri çekilen uluslararası markalar, otelini satışa çıkaran yatırımcılar, yeni otel yatırımları ve dahası…

Onlarca birbirine zıt örneklerle bu yılı özetleyebiliriz. Yalnızca otelcilikte de değil, turizmin her halkasında kimi batarken, kimi yükseldi, kimi varlıklarını kullanırken, kimi kardan zarar ederek yılı hasarsız kapatmaya hazırlanıyor.

Peki bu değişken tablonun sebebi nedir?

Kimileri daha mı şanslı ya da kimileri daha mı talihsiz? Tabi ki hayır. Tek nedeni pazarlama stratejileri. Kriz yönetimi, akılcı, rekabetçi ve doğru stratejilerle yürütüldüğünde, krizin sebebi her ne olursa olsun, lehinize ya da aleyhinize çevirmek dış etkenlere değil, iç dinamiklerinize bağlıdır.

Her geçen yıl pazarlamanın dili ile beraber, satışların kaynağı da şekil değiştiriyor. Çağın en sürprizli ve şaşırtıcı dönemlerini yaşıyoruz. Bildiklerimizi unuttuk, hiç bilmediklerimizi ise öğrenmeye koyulduk.

Otellerin en bilinen yanlışları “pazarlama ve satış departmanı”nı aynı kişilerden oluşturmaktır. Çünkü kimileri için pazarlama: sadece kullanılması gereken bir ünvandan ibarettir. Hal böyle olunca da pazarlama bütçeleri varla yok arasında göstermelik yapılırken, reklama tanıtıma, yeni misafir kazanımına harcanacak paraları bir türlü olmaz, olsa da bu tür işletmelerin yönetici ve yatırımcıları için bir “anlamı olmaz”.

Gelelim 2020 yılının kazananlarına;

TATİL OTELLERİ

Mart ayında Koronanın dünyayı saran etkisiyle birlikte baharın sonlarına kadar evlerimize kapandık, korktuk ve bu hiç bilmediğimiz hastalık tüm yaşam şeklimizi etkilerken, seyahat planlarımızın yerini “hayatta kalmak” olarak güncelledik. Yaz geldiğinde geçmeyen virüsün seyrini kabullendik ve “yeni normaller” adında bir yaşam şekline geçmeye başladık. Uçuşlar azda olsa devam ediyordu, yerli turizmi maddi ve manevi etkileyen faktörler kişiye göre değişmeye başladı. Hepimizin öncelikleri ve risk algısı farklıydı, kimimiz için bu yıl tatil yapılamazken, kimimiz bu zevklerinden ödün vermedi.

ŞEHİR OTELLERİ

Şehirlerarası seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla şehir otelleri de Türk misafirlerine hizmet vermeye başladı. Pandeminin en yoğun hissedildiği ilk dönemde ise yabancı misafirleri karantina süreçlerinde ağırlayan oteller hiç beklenmedik şekild

“Başarı Ara sıra Yaptıklarınızla Değil, Sürekli Yaptıklarınızla Gelir”

Pazarlama resmin tamamını görebilmektir. Dönemsel pazarlamalar, dönemsel etkiler yaratır. Önce para kazanalım sonra pazarlamaya yapalım anlayışı, önce pazarlamamızı yapalım sonra para kazanalım anlayışı ile yer değiştirmelidir. Milyonlarca liralık tesislere pazarlamasız yatırım yapmak hayali bir satış beklentisi demektir.

Tanıtım faaliyetlerine planladığı gibi devam eden oteller, televizyon reklamları, online kanallarda öne çıkma, sosyal medya tanıtımları ve arama motorlarında görülme gibi araçları kullanarak tercih edilmeye devam etmişlerdir. Yeni normallere uyum sağladığınızı gösteren sertifikaları sergilemek, “biz hazırız” temalı video ve fotoğraflardan çok daha az etkilidir.

Pandemi deneyimi sonrası hayatımızdaki değişikliklerin en önemlisi pazarlamaya bakış açımız olacak. Otelcilikte olduğu gibi tüm sektörlerde, etkin kullanılan pazarlama stratejileri krizi gölgede bırakabilir.

e cirolarını artırdı. Konsolosluk anlaşmaları, havayolu anlaşmaları, spor kulüpleri, iş gezileri gibi kanallardan rezervasyon alan bu oteller, Kısıtlı ekiple kaliteli hizmet vermeye gayret etti.

Kaynak : Turizm Postası

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu