“Bundan Sonra Asli Görev Devleti Güçlendirmek”

Başbakan Hüseyin Özgürgün, bundan sonra şartlar ne olursa olsun  her Kıbrıs Türkünün asli görevinin, büyük acılarla ve fedakarlıklarla elde edilenlere sahip çıkmak, devleti korumak ve güçlendirmek olduğunu belirterek, “Halkımız geçmişte ödenen bedellerin bilinciyle, bundan sonra önüne çıkan hiçbir olumsuzluğa ve dayatmaya boyun eğmeyecektir” dedi.

Özgürgün, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Kıbrıs Türk halkını özgürlük, bağımsızlık ve güvenliğine kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 43. yılını yaşamanın gurur ve heyecanı içerisinde olduklarını ifade ederek, o zor yıllarda Türkiye ile birlikte yılmadan verilen onurlu mücadelelerin Kıbrıs Türk halkını özgür, bağımsız, kendi bayrağı ve devlet çatısı altında bir yaşama kavuşturduğuna dikkat çekti.

Özgürgün mesajında şunları kaydetti:

“20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’ndan bugüne tam 43 yılı geride bırakmış bulunuyoruz. Tarihi süreçte Kıbrıs Türk Halkı olarak çok zor ve unutulması mümkün olmayan dönemler yaşadık. Bizler, bu adada Kıbrıs Türk varlığını yok etmek isteyenlere karşı uzun yıllar süren acılarla ve kayıplarla dolu büyük mücadeleler sonucunda bugün sahip olduğumuz özgür ve güvenli bir yaşama kavuştuk. Bunun anlamı tabii ki o günleri yaşamış kişiler için oldukça büyüktür.

Tüm umutlarını yitirmiş durumdaki bu halk yok olmanın eşiğinden, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Garanti ve İttifak Anlaşmalarından’ doğan hukuki hakkını kullanarak adaya müdahale etmesiyle dönmüştür.

Kıbrıs Barış Harekatı ile, adada Kıbrıs Türklerinin yok edilmesinin önüne geçilmiş, can ve mal güvenliği sağlanmış, bu coğrafyada yeniden barış ve huzur ortamı tesis edilmiştir. O zor yıllarda Anavatan Türkiye ile birlikte yılmadan verilen onurlu mücadeleler, bizleri özgür, bağımsız, kendi bayrağı ve devlet çatısı altında bir yaşama kavuşturmuştur.”

“ASLİ GÖREV DEVLETİ KORUMAK VE GÜÇLENDİRMEK”

Özgürgün, bundan sonra şartlar ne olursa olsun,  her Kıbrıs Türkü’nün asli görevinin, büyük acılarla ve fedakarlıklarla elde edilenlere sahip çıkmak, devleti korumak ve güçlendirmek olduğunu vurguladığı mesajında, “Halkımız geçmişte ödenen bedellerin bilinciyle, bundan sonra önüne çıkan hiçbir olumsuzluğa ve dayatmaya boyun eğmeyecektir” dedi.

Başbakan Özgürgün, Kıbrıs konusunda, Kıbrıs Türk tarafının tüm çabalarına rağmen sonuç elde edilemediğine işaret ederek, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün esas nedeninin, Rum-Yunan ikilisinin çözüm iradesine sahip olmadığı gerçeği olduğunu ifade etti.

“ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN ESAS NEDENİ RUM-YUNAN İKİLİSİNİN ÇÖZÜM İRADESİNE SAHİP OLMADIĞI GERÇEĞİ”

Özgürgün şunları kaydetti:

“Kıbrıs konusunda bugün karşımızda duran tabloya baktığımız zaman, Kıbrıs Türk tarafının bugüne kadar ortaya koyduğu tüm iyi niyetli ve yapıcı çabalara rağmen hiçbir sonuç elde edilemediği açık görülmektedir. Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün esas nedeni, Rum-Yunan ikilisinin çözüm iradesine sahip olmadığı gerçeğidir. Bugün hala, aradan 50 yıldan fazla bir sürenin geçmiş olmasına rağmen Kıbrıs Rum tarafının zihniyetinin değişmediğini ve aynı bencil, akılcılıktan uzak  tavrını sürdüğünü görmekteyiz. Rum tarafının ortaya koyduğu bir zeminde değil anlaşma hiçbir yakınlaşma sağlanması mümkün değildir. Kıbrıs Türk halkının bir ‘azınlık’ olmayı kabul etmeyeceği gibi Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmayan bir zeminde müzakere etmesi asla mümkün değildir. “

Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Türk halkının tüm olumsuzluklara, yıllardır maruz kaldığı izolasyon ve ambargolara rağmen birçok alanda büyük ilerlemeler kaydettiğine de işaret ettiği mesajında, “Anavatan Türkiye’nin destekleri ile başta ekonomik alanda olmak üzere her alanda ülkemizi kalkındırmaya yönelik çabalarımız kararlılıkla sürmektedir.

Hükümet olarak göreve geldiğimiz günden itibaren halkımızı daha refah bir yaşam seviyesine kavuşturmak için tüm gücümüzle çalışmaktayız” dedi.
Özgürgün, şunları ekledi:

“20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 43’üncü Yıldönümünde, başta Anavatan Türkiye olmak üzere, Kıbrıs Türk Halkı’nın bugünlere gelmesinde emek veren herkese teşekkür ederken, bu uğurda can verenleri rahmetle anar, ülkemizde ve bölgemizde barış ve huzur ortamının daima korunması temennisiyle tüm halkımıza sevgi ve saygılarımı sunarım.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu