Cumhurbaşkanlığı Bütçesi Komitede…

Meclis Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.

Bütçe üzerine ilk sözü CTP milletvekili Özdil Nami aldı.

Nami, Cumhurbaşkanlığı’nın bütçesine enflasyon oranında artış yapılmadığını kaydederek, öngörülen artışı eleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı makamının hak ettiği saygıyı herkes tarafından görmesi gerektiğini kaydeden Nami, hükümetin tavırlarının bunun tersi yönünde olduğunu söyledi.

Hükümetin Cumhurbaşkanı’na “Dış temaslar yapma, Rum tarafı ile temas kurma” şeklinde çağrı yaptığını belirten ve bunun kabul edilemeyeceğini söyleyen Nami, “Devletin en üst makamının altını oymaya, arkasından iş çevirmeye kalktılar. Toplumun tepkisini görünce geri adım attılar ama iş işten geçti. Hükümetin siyasetini gözden geçirmesi Kıbrıs Türk halkının menfaatine olacak” şeklinde konuştu.

Berlin’deki görüşmeye işaret eden Nami, bu görüşmenin hem Güney’deki hem Kuzey’deki statükonun yıkılmasına imkan tanıyabileceğini söyleyerek, “Cumhurbaşkanımız da bunu en iyi şekilde değerlendirmeli” dedi.
Nami, müzakere sürecinde Kıbrıs Türk halkının önemli kazanımları olduğunu ancak artık müzakerelerde sonucu açık sürecin geride kaldığını söyledi.

TOROS 

CTP milletvekili ve Komite Başkan Vekili Fikri Toros da, Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artışın yetersiz olduğunu kaydederek, hükümetin bunu gözden geçirmesini istedi.

Toros, Kıbrıs konusundaki süreci değerlendirerek, hükümetin adımlarının Kıbrıslı Türklerin müzakere masasında güvenilirliğini sorgulanır hale getirdiğini söyledi.

Kıbrıs’ta mevcut koşulların sürdürülebilir olmadığını, çözümsüzlüğün sadece adaya değil, bölgeye de istikrarsızlık getirdiğini belirten Toros, “Kıbrıs sorununu iç siyaset malzemesi olarak kullanmakta ısrar ediyoruz ve bütünlük oluşturamıyoruz. Güya parlak fikirlerimiz varmış gibi bunları dile getiriyor, müzakere gücümüzü zayıflatıyoruz. Bunu kınıyorum” dedi.

Berlin’deki toplantının özel bir önemi olduğunu kaydeden Toros, “Tüm gücümüzü üçlü görüşmeye ve gayri resmi 5’li toplantının önünün açılmasına harcamalıyız” dedi. Toros, yılbaşından sonra bölgedeki gerginliğin artabileceğine de işaret etti.

Bu görüşmenin Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini kaydeden Toros, “Bu küçük bir hesap olur” dedi.

MANAVOĞLU

HP milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Kıbrıs konusunda konuşarak, “Tavrımızı değiştirmezsek bu konuşmaların benzerlerini yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Manavoğlu, “Rum kesiminin federasyon konusunda adım atacağına inanmıyorum. İnanıyordum ama artık inanmıyorum. Bence sol görüşteki arkadaşlar da buna inanmıyor” görüşünü dile getirdi.

Örtülü ödenek konusunda Cumhurbaşkanlığı’ndan hiçbir açıklama yapılmadığını kaydeden Manavoğlu, bu konunun “şaibe yarattığını ve hukuk devleti kurallarıyla uyuşmadığını” söyledi, açıklama talep etti.

Manavoğlu, güven yaratıcı önlemler kapsamında cep telefonlarının adanın iki yanında kullanılmaya başladığını anımsatarak, roaming fiyatlarının yüksek olduğuna işaret etti, adanın kuzeyindeki özel şirketle yeniden pazarlık yapılmasını istedi.

Ülkedeki asayiş ve güvenlik konusundaki sıkıntıların 10 yıldır devam ettiğini, “son dönemdeki Cumhurbaşkanlarının görev ve yetkilerini kullanarak güvenlikle ilgili bir toplantı yapmadığını” söyleyen Manavoğlu, bu konudaki beklentisini dile getirdi. Manavoğlu, toplumu kutuplaştırıcı açıklamalardan kaçınılmasını da istedi.

HASİPOĞLU

UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kapsamlı çözüm konusunda başarı elde edemediğini savundu.

Hasipoğlu,  “Cumhurbaşkanlarının bunda bir kabahati yok. Çözümü istemeyen Kıbrıs Rum tarafıdır. Bunu görmeliyiz. Federasyon bir hayaldir. Pembe gözlükleri çıkarıp gerçekçi çözüm modelleri üzerine odaklanmayız” dedi.

Meclisin bu süreçte daha aktif olması gerektiğini belirten Hasipoğlu, “Meclis, Cumhurbaşkanı’nın Kıbrıs konusunda izlediği stratejinin neresinde? Bir pozisyon ortaya konmadan bizimle de istişare edilmeli. Meclis olarak proaktif olalım. Federasyon olamayacağını tespit edelim, BM’den sürecin çöktüğünü ilan etmesini talep edelim” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödenekle ilgili 4,5 yıldır tek izahat yapılmadığını da belirten Hasipoğlu, “Akıncı’nın Türkiye ile ilişkilerinde de sıkıntı olduğunu” söyledi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu