Meclis Genel Kurulu Devam Ediyor…

Oğuz: "Üretici Bireysel Borçlandı Ancak Kefili Tük"

Güncel konuşmaların yapıldığı Meclis Genel Kurulu’nda UBP Milletvekili Yasemin Öztürk, “Çevre Kirliliğinin ülkemize verdiği zararlar” konusunda konuşma yaptı.

Çevrenin korunması ile ilgili yasa olduğunu ama içinde eksiklikler bulunduğunu belirten Öztürk, muhalefetin de desteği ile çevre konusunda bilincin artırılması için çalışılmasını istedi.

Çevrenin korunması için yapılabileceklere değinen Yasemin Öztürk, çevreyle ilgili verilen cezaların arttırılması gerektiğini ve bununla ilgili çalışma başlattıklarını söyledi.

Çevre temizliği konusunda öz eleştiri yapılması gerektiğini dile getiren Öztürk, çevre kirliliği konusunda cezaların çok az olduğunu ve artırılması konusunda da gerekli çalışmaları yaptıklarını kaydetti.

ARIKLI

YDP Milletvekili Erhan Arıklı da, “Tarım” ile ilgili güncel konuşma yaptı.

Konuşma sırası ile ilgili yapılan eleştirilerin yerinde olduğunu söyleyen Arıklı, muhalefetin konuşma sıralamalarının daha özenle yapılmasını istedi.

Toprak Ürünleri Kurumuna mahsulünü veren vatandaşlara senet imzalatılmasını eleştiren Arıklı, vatandaşın suçunun ne olduğunu sordu.

Arıklı, devletin Kooperatif  Merkez Bankası’na ayda 20 Milyon TL borç ödenmesi için yapılan anlaşma ile borcun yaklaşık 200 senede ödenebileceğini söyledi.

TÜK’ün bir an evvel “rehabilite edilmesi” gerektiğini söyleyen Arıklı,  “vatandaş TÜK’teki partizanlığın ve popülizmin bedelini ödüyor” ifadesini kullandı.

Arıklı, Credit West bankası ile yapılan anlaşmanın detaylarının açıklanmasını da istedi.

OĞUZ

Tarım Bakanı Dursun Oğuz, bankaların kendi uygulamamaları çerçevesinde borç alındığını söyleyerek, yapılan araştırmalar sonucunda sadece Credit West ile anlaşma yapıldığını belirtti.

Üreticilerin bireysel borçlanma yönremiyle borçlandıklarını anlatan Oğuz, üreticilerin de kefilinin TÜK olduğunu söyledi.

TÜK’ün çok önemli bir kurum olduğunu ve yaşaması ve yaşatılması gerektiğini dile getiren Oğuz, TÜK’ün fiyat mekanizması açısından dengeleyici olduğunu kaydetti.

TÜK’ün mali durumunun bozuk olduğunu herkesin bildiğini söyleyen Oğuz, Türkiye’den alınan borcun ödenmesi gerektiği, bunun  görevleri olduğunun bilincinde olduklarını fakat şu anki yapıyla bu borcu da ödeyemediklerini belirtti.

Alınan borcun mükellefiyetinin üretici değil TÜK’te olduğunu söyleyen Oğuz, borç senedinin imzalanmasının bankanın prosedürü olduğunu fakat borç mükellefiyetinin TÜK’te olduğunu vurguladı.

BEROVA

UBP Milletvekili Özdemir Berova da, bugün gündeme gelen muhalefetin konuşma sırası hakkında konuşma yapmak istediğini dile getirerek, bu uygulamanın yeni olmadığını söyledi.

Konuşma sırasının çok önceden yapıldığını ve konuşmalar devam ettikçe sıranın ilerlediğini dile getiren Berova, geçen dönemlerde de yapılan konuşmalarda kendilerinin gerek iktidar gerekse muhalefette motivasyonlarının düşmediğini kaydetti.

ULUÇAY

Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay da, salı günleri gündem dışı konuşma isteminde iktidar veya muhalefet ayrımı yapılmadığını söyledi.

Uluçay, Danışma Kurulu veya Divan Kurulu’nda  gün içinde konuşma sırasının yeniden düzenlenebileceğini fakat, önceden belirlenen sıranın takip edilmesinin de  iç tüzüğe göre yanlış olmadığını vurguladı.

ŞAHİNER

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, “Lefke’nin sorunları” konusunda konuştu.

Lefke’ye yapılan yatırımların hayati önem taşıdığına dikkat çeken Şahiner, kamu personeli istihdamı konusunda bölgeye hassas davranılması ve işsizliğin önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Bölgede fırsat eşitliği olmadığını da söyleyen Şahiner, aynı işi yapan iki esnafın merkezi yerden çok geride kalındığını söyledi.

Bölgedeki üretim sorunlarına da değinen Şahiner, bölgede milyonlarca dolarlık narenciye sektörü bulunduğunu ve bu sektörün bölge açısından önemli olmasından dolayı da korunması ve pazar payının artırılması gerektiğini kaydetti.

Hal Yasasının da bir an önce yapılmasını isteyen Şahiner, bölgede en büyük sorunlardan birinin de su sorunu olduğunu belirtti.

Lefke bölgesinin turizm bölgesi olarak kullanılabilecek en güzel bölge olduğunu da sözlerine ekleyen Şahiner, bölgeye yapılacak yatırımlarla halkın rahatlayacağı ve bölgeye turizm teşvik verilmesi gerektiğini kaydetti.

????Şahiner, turizmde herşey dahil değil, bölgeye de katama değer desek verilmesinin önemine de vurgu yaptı.

Bölgede kanalizasyon olmayışının önemli sorunlara yol açacağını söyleyen Şahiner, kanalizasyon alt yapısının bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti.

AKANSOY

CTP Milletvekili Asım Akansoy da “Kıbrıs Sorunu” ile ilgili konuşma yaptı.

Akansoy, Maronitlerin ülkedeki hukuki statüsü ile de gerekli düzenleme yapılması gerektiğini ve bu kişilerin arzu ettiği takdirde KKTC vatandaşı veya başka bir düzenlemeye hak kazanmaları gerektiğini belirtti.

Maronit açılımı konusunda hükümetin ne düşündüğünü ve ne tür adımlar yapmayı planladıklarını bilmek istediğini dile getiren Akansoy, bu yönde gerçekten somut ve kalıcı bir adım atılıp atılmayacağının bilinmesini istedi.

Akansoy, BM güvenlik konseyinde alınan karar doğrultusunda, 1984 yılında alınmış 550 sayılı ve 789 sayılı karara atıfta bulunarak, Maraş’ın nasıl açılacağı konusuna atıfta bulunduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanının herhangi bir bağlayıcılığı olmayan açıklamalar yaptığını söyleyen Akansoy, BM güvenlik konseyi kararlarının çözüm ile ilgili ne kadar güçlü olduğunu herkesin bildiğini kaydetti.

BM güvenlik konseyi kararlarında, Kıbrıs konusunda çözümün bir federasyon üzerinden yapılacağının belirtildiğini dile getiren Akansoy, as olan BM güvenlik konseyi kararlarını dikkate alarak siyaset üretmek gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs konusunda arayış ve kavganın federasyon çerçevesinde olacağının bilinmesi gerektiğini dile getiren Akansoy, “Maraş konusunda büyük kahramanlıklar yapılıyor” dedi.

Maraş konusunda adımlar atılabileceğini söyleyen Akansoy, atılacak adımların BM Güvenlik konseyi kararları çerçevesinde olması gerektiğini vurguladı.

Akansoy, Maraş konusunda yargıtayın aldığı kararın önemli olduğunu ve hep birlikte  takip edileceğini söyledi ve as olanın da bütünlüklü bir çözüme kavuşturulması olduğunu kaydetti.

Kıbrıs konusunda başlayan bir sürecin devam ettiğini ve eğer BM’nin iki lidere görüşme çağrısı olması halinde Cumhurbaşkanı’nın buna katılmamasının mümkün olamayacağını belirtti.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu