Savaşan: “Artı bir daha fazla sevelim, içselleştirelim”
Sağlık Turizmi Konseyi Lefkoşa Türk Belediyesi’nin Dünya Down Sendromu Günü’nde gerçekleştirdiği “Çorabını Gey da Gel” etkinliğine katıldı.
21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde Dünya’nın pek çok yerinde toplumsal farkındalık oluşturabilmek amacıyla farklı konu başlıkları seçildiğini ve çeşitli etkinliklerin düzenlendiğini belirten Konsey Başkanı Dr. Ahmet Savaşan, Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından organize edilen “çorabını gey da gel” etkinliğinin Kuzey Kıbrıs’da Down Sendromu ile ilgili bilincin gelişmesine katkıda bulunduğunu ifade etti.
ÇOĞU YARI-BAĞIMSIZ YAŞAMLAR KURABİLİYOR …
Down sendromunun hastalık olmadığının altını çizen Dr. Ahmet Savaşan, down sendromlu bireylerin topluma kazandırılmalarında en önemli gerekliliğin başında eğitimin geldiğine dikkat çekti. Down sendromlu bireylerin bebekliklerinden itibaren bilinçli yetiştirilmeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Ahmet Savaşan, doğumdan itibaren başlatılan eğitimlerle Down sendromlu kişilerin toplumda başarılı olduklarını söyledi. Son 40 yılda Dünya’da uygulanan çeşitli eğitim ve terapilerle hem öğrenme hem de bağımsız yaşam seviyelerindeki artışın müthiş sonuçlar doğurduğunu ifade eden Savaşan, “bu özel insanlar çağımızda sosyal yaşama kolaylıkla katılıyor ve çoğu da yarı-bağımsız yaşamlar kurabiliyor” dedi.
BİLİNÇLİ AİLE ORTAMINDA YAŞAMALARI HAYATİ ÖNEME SAHİP…
Down sentromlu bireylerde acıma duygusunun oldukça gelişmiş olduğunun altını çizen Savaşan, çıkarcılık, bencillik gibi davranışları olmayan karşılıksız seven, yalan söylemeyen ve sadece sevilmeyi hak eden bu özel insanların bilinçli aile ortamında yaşamalarının hayati öneme sahip olduğuna vurgu yaptı.
TOPLUMSAL FARKINDALIĞIN GELİŞMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ ŞART…
Özel olan down sendromlu bireylerin, güvenli ve sosyal bir ortam sunulması ve özel eğitim desteği verilmesi halinde, kendine güvenen, yeten, becerilerine dayalı çeşitli işlerde çalışarak üreten, topluma katkı yapan ve mutlu bir yaşantı sürdürebileceklerinin altını çizen Dr. Ahmet Savaşan, “bu konuda toplumsal farkındalığın gelişmesi için devlet, özel sektör, sivil toplum örgütlerinin el ele gönül gönüle vererek yılda sadece bir gün değil, sürdürülebilir bir yapının kurulması için çalışması kaçınılmazdır. Bu özel insanlarımızı +1 daha fazla sevelim, içselleştirelim” dedi.
