Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital Ortamda Eğitim Ve Kariyer Yaşamında Terapötik Yaklaşımlar Konulu Çalışma Başlatıyor!

Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema Bölümü, “Eğitim ve Kariyer Yaşamında Terapötik Yaklaşımlar” konulu bir terapi çalışması yapacak.

Yakın Doğu Üniversitesi  İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü, Türkiye’de görev yapan akademisyen Kerem Kaban ile  Film Terapi, Sanat Terapi ve Bibliyo Terapi çalışmaları yapacak.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 30 Nisan Perşembe günü yayına girecek olan çalışmalar, Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Facebook ve YouTube hesapları yanısıra, Kerem Kaban’ın YouTube hesabı Kerem Kaban Atölyesi’nden takip edilebilecek.

Konuyla ilgili açıklama yapan Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Radyo-TV ve Sinema Bölümü Doç. Dr. Fevzi Kasap, koronavirüs nedeniyle evlere kapanılmasına rağmen çalışmalarına devam ettiklerini ifade ederek, bu kapsamda Kerem Kaban ile terapi çalışmaları başlattıklarını belirtti.

Bibliyo Terapi Nedir?

Bibliyo Terapi, kısaca kitapla tedavi anlamına gelmektedir. Diğer bir tanımla; Bibliyo Terapi, doğru zamanda, doğru bireyle, doğru kitabı buluşturarak kişinin duygusal sorunların anlaşılabilmesinde, yaşama uyum sorunlarının ele alınmasında ve kişinin içinde bulunduğu gelişim dönemlerine özgü gereksinimlerini tanıyabilmelerinde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bibliyo Terapi terimi yunan dilinden gelmektedir. Bu terim: “biblion” (kitap) ve ”therapeo” (iyileşme) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Anlam bilim açısından bakıldığında bu kelimenin anlamı “kitap yoluyla iyileşme” dir. Bibliyo Terapi kavramındaki terapi sürecinde, kişinin duygularını tanıması, ne hissettiğini bilmesi ve içselliğini doğru yaşaması hedeflenmektedir. Bunu gerçekleştirmek için, kullanılacak olan terapi materyali büyük önem taşır.

Sanat Terapi Nedir?

1950’lerde ABD’de ortaya çıkan bu teknik günümüzde de dünya çapında hızla yayılmaktadır. Sanat terapisinin bir terapi biçimi olarak ortaya çıkış hikayesi de ilgi çekicidir. Amerikalı psikologlar eski insanların mağaralarda çizdikleri resimleri inceleyerek başlamışlardır. Psikologların dikkatini bu kişilerin çeşitli katliamları, göçleri sanat yoluyla ifade ettikleri çekmiş ve baharın ya da yazın gelişini neden kutladıkları, neden değişik ritüeller yaptıkları, dansın ne işe yaradığı gibi konular üzerine kafa yormuşlar. Sonuçta bütün bunların insanları rahatlatıcı bir yönü olduğunu keşfetmişler. Sanat Terapisinde metaforlar ve semboller bolca kullanılır. Yani ortaya dökülen şeyler problemi birebir yansıtmak zorunda değildir. Kişilerin kendi acılarıyla yüzleşmesi imkansız ya da çok zorsa bu yöntem etkin bir şekilde kullanılabilir.

Film Terapi Nedir?

Psikoterapi uzun yıllardır danışanların dertlerinin, sorunlarının, günlük yaşamlarında oluşan stres etkenlerini anlatarak rahatladıkları bir bilimsel sistem olarak görülmesine rağmen aslında psikoterapi zorlu, yıpratıcı ve sancılı bir süreç olarak varlığını sürdürmektedir. Danışanlar psikoterapi sürecinde hayatları boyunca farkında oldukları ve farkına varamadıkları yaşam olaylarını, travmatik yaşantıları ve bilinçaltına bastırdıkları anılarıyla yüzleşerek ilgili durumları keşfederler. Bu durumun farkına varan terapistler birbirinden farklı yollar önererek birbirinden farklı psikoterapi türlerini oluşturmuşlardır. Film Terapi de bu farklı psikoterapi yöntemlerinin en yenilerinden biri olarak danışanlar üzerinde kullanılmaktadır. 1995 yılında Gary Solomon isimli psikoloji profesörü tarafından yazılan ‘The Motion Picture Prescription’ adlı kitabında ilk kez ifade edilmiş olan film terapi, filmler ve film karakterleri üzerinde danışanların bu karakterlerin film boyunca anlatılan sorunlarına, travmatik yaşantılarına ve günlük yaşamlarında meydana gelen stres içerikli olaylara çözüm yolları üreterek ilgili durumları tartışmaları temeline dayanır.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu