Trafikte Telefon, İntihar Ve Cinayete Teşebbüsten Farksız!

Ülkemizin çukurlarla dolu yollarında aracıyla seyir halindeyken telefonda konuşmak ya da mesajlaşmak hem tehlikeli, hem de suç. Ancak buna tam anlamıyla uyulduğu söylenemez. Polis, son 1 haftada telefonda konuştuğu gerekçesiyle 133 sürücüyü rapor etti, her gün de onlarcası hakkında yasal işlem yapılıyor. Uzmanlar bu durumu iki kelimeyle özetliyor:

133 ARAÇ RAPOR EDİLDİ…

Polisin 26 Nisan – 2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği trafik denetimlerinde 133 araç sürücüsü seyir halindeyken telefonda konuştuğu gerekçesiyle rapor edildi. Trafik kültürünün de yeterince gelişmediği ülkemizde, seyir halindeyken telefon kullanan sürücülerin sebep olduğu onlarca kaza, polis kayıtlarında duruyor.

Elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlar, ne yazık ki trafikte araç kullanırken, bir cinayet aletine dönüşebiliyor. “TRAFİK KÜLTÜRÜ OLUŞTURULMALI”…

Polis Genel Müdürlüğü Trafik Müdürü Şevket Derindağ, trafikte seyir halindeyken telefon kullanımının kazalara yol açtığını vurguladı. Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel de trafikte telefon kullanımı ve kurallara uymama gibi unsurları, “intihara ve cinayete teşebbüs” olarak nitelerken, bunun da trafik kültürü eksikliğinin bir yansıması olduğunu vurguladı Günümüz dünyasında akıllı cihazlara artan rağbet ve bağımlılık, kullanım alanlarında sınır tanımıyor.

Elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlar, ne yazık ki trafikte araç kullanırken, bir cinayet aletine dönüşebiliyor. Tüm dikkati yolda ve trafikte olması gereken bir araç sürücüsünün seyir halindeyken akıllı telefonla konuşması ya da mesajlaşması, kazalara davetiye çıkarıyor.

Trafik kültürünün de yeterince gelişmediği ülkemizde, seyir halindeyken telefon kullanan sürücülerin sebep olduğu onlarca kaza, polis kayıtlarında duruyor. Uzmanlara göre, “Trafikte telefon kullanmak cinayete teşebbüsten farksız”! Polisin 26 Nisan – 2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği trafik denetimlerinde 133 araç sürücüsü seyir halindeyken telefonla konuştuğu gerekçesiyle rapor edildi.

KIBRIS, kişilerin trafikte seyrettiği sırada telefonla uğraşmasının ve trafik kurallarını ihlal etmesinin altında yatan nedenler ve bu konuda atılması gereken adımlar konusunda Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel’in görüşlerine başvurdu. Başel, ülkemizde trafik kültürünün yerine denetim kültürünün etkili olduğuna vurgu yaparak, kişilerin ceza yememek için önlemler aldığını, can güvenliğini sağlayacak trafik kültürüne göre hareket etmediğini anlattı.

Barış Başel, trafikte yaşanan kazaların altında insan faktörünün de büyük yer aldığını dile getirerek, yollardaki yapısal sorunlardan çok, aracı kullanan kişilerin dikkatsizliğinin ve kurallara uymamasının da kazalara yol açtığını söyledi. Gazetemizin 3 Mayıs 2021 tarihli sayısında manşette yer alan “Görevimiz Kurallara Uyulmasını Sağlamak” başlıklı haberinde de Polis Genel Müdürlüğü Trafik Müdürü Şevket Derindağ’ın görüşleri yer aldı. Derindağ, insanların pandemi sürecinde sosyal medyaya daha çok rağbet göstermeye başladığını belirterek, bunun bir sonucu olarak trafikte de telefon bağımlılığının arttığını ve bu durumun trafik kazalarına yol açtığını kaydetti. Derindağ: Cep telefonu kazalara yol açıyor Trafik Müdürü Şevket Derindağ, seyir halindeyken cep telefonuyla uğraşmanın kaza nedenleri arasında görüldüğünü belirterek, yalnız başına seyrettiği sırada dikkatsizlik sonucu gerçekleşen kazaların çoğunlukta olduğunu kaydetti.

Derindağ, cep telefonlarıyla konuşmadan çok mesaj atıldığının görüldüğünü dile getirerek, pandemi döneminde insanların dışarıdaki sosyal aktivitelerinin azalmasıyla birlikte evde internet, facebook ve cep telefonuna bağlılığının arttığını ifade etti. Cep telefonu bağımlılığının araçlarda da kendini gösterdiğine işaret eden Derindağ, cep telefonu konuşmaları sonrasında kazaların meydana geldiğini anlattı. Başel: Trafik kültürü oluşturulmalı Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, araç sürerken akıllı cihazlarla uğraşılmasının risk alma davranışı olarak görüldüğünü belirterek, kişinin kendine doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki şekilde zarar verdiğini kaydetti. Başel, bir insanın kendisine doğrudan zarar vermesinin yanı sıra sigara içme, dikkatsiz araç sürme gibi kişinin kendisine dolaylı yollardan zarar verdiği durumların söz konusu olduğunu kaydetti.

Trafikte telefonla konuşulmasının, hız yapılmasının ve bunun gibi olumsuz hareketlerin hem kişinin intihara, hem de cinayete teşebbüs etmesi anlamına geldiğine vurgu yapan Başel, ülkemizde trafik kültürünün bulunmadığını dile getirdi. Başel, trafiğin içerisinde risk alma, karşındakini koruma, kurallara uyma gibi unsurların yer aldığını ifade ederek, telefonla oynama alışkanlığının yeni bir kültür biçimi olarak ortaya çıktığına işaret etti.

Şoförün trafikte seyrederken tüm dikkatini yola ve yol güvenliğine vermesi gerektiğinin altını çizen Başel, telefonlarda çeşitli uyaranların ve sevgi figürlerinin bulunması nedeniyle telefon kullanımının dikkat dağınıklığına yol açabildiğini söyledi. Başel, kişinin “Kim ne paylaşmış” merakıyla 2 saatlik bir araba yolculuğunda bile telefonunu kontrol edip durması durumunda sosyal medya bağımlılığının söz konusu olabileceğini dile getirerek, bu durumun da sorun olarak karşımıza çıktığını belirtti.

Ülkemizde trafikte telefonla uğraşılmasının, hız yapılmasının, kazaların meydana gelmesinin altında trafik kültürü yerine denetim kültürünün etkili olmasının yattığına dikkat çeken Başel, polislerin tehdit unsuru olarak görüldüğünü, kişilerin trafikte sadece denetlemelerden sıyrılabilmek için kurallara uymaya çalıştığını anlattı. Başel, trafikte toplum destekli polis algısının oluşturulması gerektiğini belirterek, polis denetiminin olduğu bölgeden geçen araçların selektör yakarak diğer araçları uyardığını ancak kurallara uymayan o uyarılan kişilerin büyük kazalara yol açabileceğini kaydetti.

Kilometre başına düşen bariyerlerin kanla sulanmış olduğunu, bu bariyerlerinin birilerinin kanının akmasının ardından oluşturulduğunu dile getiren Başel, yaşanan kazaların ardından yapılan eylemler üzerine yetkililerin bariyer yaptığını, sorun yaşamadan öğrenilmediğini ifade etti.

Başel, trafik kurallarının evrensel kurallar olduğuna işaret ederek, trafik kazalarında insan faktörünün göz ardı edildiği üzerinde durdu. Kurallara uymayan, telefonla uğraşan, aşırı hız yapan kişilerin neden olduğu kazaların kaza değil çarpışma olduğuna vurgu yapan Başel, kazalarda genellikle yoldaki sorunlar, kavşaklar ve virajlar gibi yapısal durumların akla geldiğini, oysa araçları kullanan kişilerin insanlar olduğunu anlattı.

Başel, sevgiyle yetişen, benlik saygısına sahip, kendine güvenen bireylerin ileriki hayatlarında trafikte gaza basarken bile kendisini seven ve merak eden sevgi figürlerini, sevdiği insanları düşündüğünü ifade ederek, kurallara uyarak daha dikkatli olmaya çalıştığını söyledi. Trafik kazalarını önlemek için oluşturulan sloganların da etkili olabilmesi adına sevgi figürlerini içerisinde taşıması gerektiğinin altını çizen Başel, “ ‘Trafik Canavarı Olmayın’ gibi sloganlar yeterince etkili değil.

Çünkü kimse aracın başına canavar olmak için binmez ama ‘Son Durağınız Eviniz Olsun’ gibi sloganlar içerisinde ev, sevgi figürü de barındırıyor. Bu nedenle trafikte güvenlik için böyle sloganlar kullanılmalı” şeklinde konuştu. Başel, trafikte telefonla uğraşma, kurallara uymama gibi durumların altında yatan nedenin trafik kültürünün oluşturulmamış olduğunu yineleyerek, her şeyden önce bu kültürün yaratılmasının önem arz ettiğini açıkladı.

 

Kaynak : Kıbrıs Gazetesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu