Yaşlıların Bakımı İçin Yeterli Yatırım Yok

Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin, ülkemizde, “Ailelerin Yaşlı Bakımı ile ilgili Tercihleri ve Sorunları” konulu anketi, bu alanda yaşanan çok ciddi sıkıntıları gözler önüne serdi. Yaşlıların bakımıyla ilgili ne bir yasa, ne yatırım, ne de proje var.

HER ŞEY EKSİK… Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin, 2020 Ağustos’unda yaptığı anket, yaşlıların, yaşlı yakınlarının ve bakımevlerinin yaşadığı sıkıntıları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Ankete göre, ülkede, yaşlı nüfusu hızla artarken, yaşlı bakımı alanına son 40 yıldır yeterli yatırım yapılmıyor ve ileriye dönük herhangi bir proje de geliştirilmiyor.

Ayrıca yaşlı bakımevleriyle ilgili kuralları düzenleyen yasadan da hâlâ haber yok. Bu nedenle bakımevlerinin kuruluş, işleyiş ve denetlemeleri konularında da büyük sıkıntılar yaşanıyor. 7

“ALTERNATİF YOK”…

Aynı ankete göre, ülkede bakıma muhtaç yaşlılar için iki devlet ve beş özel sektör olmak üzere sadece yedi yaşlı bakımevi bulunuyor ve bu bakımevlerinin bakabildiği toplam yaşlı sayısı ise 175 kişi civarında… Ancak sağlıklı yaşlıların kalabilecekleri rezidanslar veya huzurevi binaları halen ülkede bulunmuyor.

Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Hatice Jenkins, anket sonuçlarının, ailelerin çoğunlukla yakınlarına bakıcı tutup onları kendi evlerinde baktırmayı tercih etseler de, bunu başka bir alternatif olmadığı için tercih ettiklerini gösterdiğini belirtti. Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin,“Ailelerin Yaşlı Bakımı ile ilgili Tercihleri ve Sorunları” konulu anketi, ülkedeki yaşlı bakımevlerinin hizmet açısından yeterli olmaması nedeniyle ailelerin büyük bir çoğunluğunun yaşlı yakınlarına bakıcı tutup, kendi evinde baktırmayı tercih ettiğini ortaya çıkardı.

Hatta ankete katılanların ciddi bir oranı da bakımevlerinin hizmet kalitesinin artması durumunda, daha yüksek ücretler ödemeyi de göze aldıklarını belirtiyor. Ayrıca yapılan ankette öne çıkan bir diğer önemli nokta da, bakımevleri konusundaki yasal çerçevenin eksikliği, bu alanda hizmet veren özel işletmelere teşvik verilmemesi ve çağdaş bakımevi ya da rezidans gibi projelerin hayata geçememesi oldu.

Konuyla ilgili KIBRIS Gazetesi’ne konuşan Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Hatice Jenkins, bu anketi yapmaktaki amaçlarının, bu alanda yaşanan sıkıntıları ortaya çıkarmak olduğunu belirtti. Jenkins, anketin, orta ve üst gelirdeki kişilerle yapıldığını belirterek, şunları anlattı: “Devletin ileriye dönük bu alanda yatırım yapmaması ve özel sektörün de bu alana girmemesi, hizmet bekleyen halkımızı mağdur ediyor. Halk şu anda varlıklı da olsa, para da biriktirse, yaşlandığı zaman kendini nasıl bir son beklediğini bilemiyor. Yaşlılık bir yerde çocukluk gibidir. Çocuğumuza nasıl sahip çıkıp onu gözetiyorsak, bir gün yaşlılarımızı koruyup gözetmek zorunda kalacağız. Eğer çocuğunuz yoksa ülkede insan onuruna yakışır bir şekilde bakılacağınıza dair hiçbir garanti yoktur.

Bunu hep görüyoruz. Yaşlı bakımevlerinde olan kitle genelde çocuğu olmayan ya da engellilerdir. Örneğin iki kız kardeş varsa ve eğer sadece birinin çocuğu varsa, çocuk ikisine birden bakamaz.” “Yasa yok, katkı yok, denetim yok” Hatice Jenkins, bakımevlerinde zaten birçok sıkıntı olduğunun bilindiğini ancak bu konuda da bir şey yapılmadığını ifade etti. Yani kaliteden ödün verildiğinin bilindiğini fakat ne devletin, ne de özel sektörün bu konuda bir şey yaptığını ifade eden Jenkins, şöyle konuştu: “Hiçbir zaman bu bakımevleri sahipleri ile gidip konuşan veya bakımevlerini inceleyen bizden başka biri olmadı. Bakıldığı zaman orada sorunlar çok çeşitlidir.

Orada sorunlar olduğunu biliyoruz ancak ne devlet, ne de özel sektör bakıyor. Tam tersine bu sektörde çalışanları ve bakımevinde çalışanları ötekileştiriyoruz, kötülüyoruz. Kapıyı onların yüzlerine kapıyoruz. Ancak hiçbir zaman bu bakımevi sahipleri ile gidip konuşan veya bakımevlerini inceleyen kimse olmadı. Orada bakıldığı zaman sorunlar çok çeşitlidir. Bunun en büyük nedeni de devlettir. Devlet, kendi eli ile sömürülen bir sektör yarattı. Bu sektörün yasası yok ve bu sektör denetlenmiyor. Devlet bu sektöre yardım etmiyor, özeldir diyor. Özelse, beğenmiyorsan ve kötüyseler kapat…

Ancak açık kalmalarına mecburuz. O zaman da yasa çıkarmak, katkı yapmak ve denetlemek gerekiyor. Bu da yapılmıyor.”   Hatice Jenkins, bakımevlerinin ekonomik şartları nedeniyle burada çalışan insanların sosyal güvenlik yatırımlarının yapılmadığını ve devletin de buna göz yumduğunu ifade etti. Ülkemizde her şeyin bir sömürü düzeni üzerine kurulduğundan söz eden Jenkins, bu sömürü düzeninin de devlet eliyle yapıldığını savundu.

Jenkins, “Bakıldığı zaman Lapta’daki bakımevi, her seçim döneminde siyasiler tarafından kullanılıyor. Bütçeye bu huzurevi için 7 milyon TL aktardık diyorlar, projelendirdik diyorlar, ancak bir şey yapılmıyor” dedi. “Bakımevleri hizmet açısından yeterli değil” Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği’nin,“Ailelerin Yaşlı Bakımı ile ilgili Tercihleri ve Sorunları” konulu anket, Kuzey Kıbrıs’ta yaşlı bakımı üzerine yapılmış ilk ve tek çalışma oldu. Elde edinilen bilgilerin, halkın hem anne babaları için, hem de kendileri yaşlandıkları zamandaha iyi bakım hizmeti almak istediklerini ortaya koyduğu belirtildi. Anket çalışmasının sonucu şöyle değerlendirildi: “Ne yazık ki toplum nüfusu hızla yaşlanırken bu sektör çok ihmal edilmiş, gereken yatırımlar yapılmamış ve yasal metinler şimdiye kadar çıkarılmamıştır.

Katılımcıların yüzde 85’i, varolan yaşlı bakımevlerini hizmet açısından yeterli bulmamaktalar. Birçok katılımcı, bu yerlerin geliştirilmesi ve yasalarla düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapmışlardır. Fakat şu anda bakımevlerinin uyguladığı ücretler, onların daha iyi hizmet vermesi için gerekli finansal kaynağı yaratmamaktadır. “Aileler, bakımevleri yeterli olmadığı için yaşlılara bakıcı tutup evlerinde baktırıyor” Aileler çoğunlukla yakınlarına bakıcı tutup onları kendi evlerinde baktırmayı tercih etseler de, bunu başka bir alternatif olmadığı için tercih ettikleri görülmektedir.

Eğitilmiş personeli ve modern, tek kişilik odaları olan çağdaş bakımevleri olsaydı, katılımcıların büyük bir oranı hem yakınları, hem de kendileri için böyle yerlerde bakılmayı tercih edeceklerini belirtmişlerdir. Hatta katılımcıların %85’i böyle bir bakımevinde kalabilmek için şu anda var olan bakımevi ücretlerinden çok daha yüksek bir ücret ödemeyi de göze almaktadır. Bununla birlikte ölene kadar evinden ayrılmak istemeyen, anılarından ve geçmiş hayatından, çevresinden kopmak istemeyen katılımcıların olduğu da göze çarpmıştır.

Diğer önemli bir bulgu, ankete katılanların çoğunluğu 3-4 kardeş iken, kendi çocuk sayılarının 1-2 arasında olduğudur. Bu da bize gösteriyor ki şu anda aileler yaşlılarına bakarken çok kardeş olma avantajını yaşarken, bir nesil sonra bu avantaj kardeş sayısının azalması ile yok olacaktır. Halbuki şimdiki sistem, yani anne babanın evde bakım hizmeti alması, yetişkin çocuklar arasında olan dayanışma ile yürüyen bir sistemdir. Yaşlıların evde bakımı ile ilgili maddi manevi bakım yükünü paylaşacak kardeş sayısının azalması, bu sistemin bazı yaşlılar için artık mümkün olamayacağı anlamına gelmektedir.

Bunların yanında evde veya bakımevinde bakılan yaşlıların bir kısmının ulaşım sorunu yüzünden sağlık hizmeti almakta zorlandığı ortaya çıkmıştır. Çok yaşlı ve yatalak durumunda olan yaşlıların hastaneye gidip gelmesi için ulaşım büyük bir sorun teşkil etmektedir. Ambulans ancak kaza veya ciddi bir hastalık durumunda yaşlıları hastaneye götürmekte, fakat tedavi sonrası geri evlerine getirmemektedir. Yaşlılar için ayrı bir hastane aracı veya ambulans temini mutlaka olması gereken ve devletin yaşlılara ücretsiz sağlanması gereken bir hizmettir. Yaşlıların hastaneye ulaşamazlarsa sağlık sisteminden faydalanamayacağı bilinen bir gerçektir.

Göz ardı edilen bu ulaşım sorununun ivedilikle çözülmesi gerekmektedir. “Teşvik, yatırım ve yasal düzenleme şart” Kuzey Kıbrıs’ta eğitim ve gelir seviyesi yüksek, kariyer yapmış bugünün orta yaşlılarının, yaşlandıkları zaman şu anda var olan bakım hizmetlerinden ve alternatiflerden çok daha iyi bakım hizmeti almak istedikleri ve bu bakım hizmetlerini ödeyecek gelire sahip oldukları ankete verdikleri yanıtlarla sık sık ortaya çıkmıştır.

Dolayısı ile bu alanda gerekli yasal çerçevenin hazırlanıp, özel sektöre bu alanda yatırım yapması için teşvikler verilmesi, yaşlıların bakımı için gerekli huzurevi, bakımevleri ve rezidans gibi projelerin hayata geçmesinin sağlanması gerekmektedir. Bunun yanında maddi imkanı olmayan yaşlıların şu anda kaldığı bakımevlerinin de geliştirilmesi, devletin kendi bakımevi binasını inşa etmesi ve yoksul yaşlılara daha kaliteli bakım hizmetleri sunması gerekmektedir.”

Kaynak : Kıbrıs Gazetesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu